Başka bir dünya mümkün

Dünya hepimize yetecek kadar bereketli ve yaşanılır. Son yüzyılda insanlık tarihinden bu yana var olan dünya kaynaklarının yüzde 50’sinden fazlası tüketildi veya tahrip edildi.

Aynı hızla şu anda yaşamaya elverişli tek gezegen olan bu gök cismi için tehlike çanları çalmaya başladı. Yaşam alanları daraldıkça, insan yeni ve bakir yaşam alanlarının keşfine yöneldi, bu nedenle uzayın derinliklerinde benzer gezegen arayışlarına girdi.

Üzerinde en fazla durulan ve dünyaya benzer özellikler taşıdığı var sayılan Mars, bu arayışa en yakın noktada duruyordu. Mars gezegeni bir dönem bu özellikleri taşıyabilecek bir gezegen olarak bilim insanlarını heyecanlandırmış, fakat daha sonrasından gelişmiş teknik donanımla Mars’a yollanan uzay araçları tarafından çekilen fotoğraf görüntülerinin incelenmesi ile bu haliyle Mars’ta insan yaşamına elverişli ortamın olmadığı sonucuna varılmıştı.

Fakat bu arayış hala devam etmekte. Astronomy and Astrophysics adlı derginin son sayısındaki makaleye göre astronomlar, güneş sistemi dışında, Dünya’dan 20.5 ışık yılı uzakta bulunan bir gezegende, insan yaşamına elverişli şartların olabileceğini belirtiyorlar.

Yeni bir dünya…
Latin Amerika ülkelerinden Şili’de bulunan “La Silla” adlı Rasathanede kullanılan Harps teleskopu ile gözlem yapan bilim insanları “Gliese 581” adlı yıldızın yörüngesinde dolaşan gezegenin hem sıvı, hem de katı bir yüzeye sahip olduğu ve var olan sıcaklığın da dünyadaki ile benzerlikler taşıdığını belirlediler.

Yapılan gözlem ve incelemelerde gezegenin canlı yaşamı için uygun şartlar barındırdığını, sıcaklık değerleri açısından ise çok fazla farkın olmadığı ve 0 ile 40 derece arasındaki bu sıcaklıkta yaşam için en önemli madde olan suyun bulunabileceğini düşünüyorlar.

Bu konuda yapılan araştırmalar bununla sınırlı değil. NASA (Amerikan Uzay Ajansı)’dan yapılan açıklamalar ise 20 yıl gibi kısa bir zaman dilimde dünya benzeri başka gezegenlerin bulunmasının mümkün olduğu yönünde.

Araştırma durmuyor
Astrobiyologlar 1995 yılından bu yana gelişkin teleskoplarla yapılan araştırmalarda 200 kadar gezegenin keşfedildiğini söylüyorlar. Ancak bunlar genelde gaz devleri olarak tespit edilmiş gezegenler. NASA astrobiyologlarından Margaret Turnbull, uzak gezegenleri tespit etmek için farklı yöntemlerin kullanıldığını bunlardan birinin, “gezegenin geçişi sırasında yıldızındaki gölgesini gözlemlemek olduğunu’’ belirtti.

AB Corot programı Samanyolu galaksisinde bulunan 400 milyardan fazla yıldızın 120 binini yakından inceleyebilecek. Corot’a destek olacak, hassas cihazlara sahip ABD programı Kepler ise 2008’de fırlatılacak.

Milyarlarca gök cismi arasında dünya benzeri bir gezegenin bulunmasının zorluğuna değinen NASA Jet Motorları Ar-Ge Merkezi’nden gök bilimci John Trauger, bu işi, otomobil farında ateş böceği aramaya benzetiyor.