Kızının dershane borcunu ödeyemeyen babaya hapis!
(27.07.07) - Neo-liberal dönüşümler sonucunda eğitimin ticarileşmesi işçi-emekçi çocuklarının eğitim hakkının gaspı sonucunu doğururken, bu sınıftan gelen gençlerin ebeveynleri açısından da ciddi sorunları beraberinde getiriyor. Eğitimin her aşaması paralı hale getirilmiş durumda. Bu geleceksizlik tablosu içerisinde gelecek açısından bir umut olarak pazarlanan ÖSS ve ÖSS’yi kazanmak için olmazsa olmaza dönüşmüş dershanelerse piyasalaşan eğitim sisteminin en ciddi yaralarından biridir. Zira her yıl miyonlarla ifade edilen sayıda genç insanın girmekle karşı karşıya kaldığı bu sınav ön hazırlık sürecinden başlayarak ciddi bir rant alanını ifade etmektedir. Bu rantın ağırlıklı kısmından fayda gören de açık ki dershane piyasasıdır.
Henüz ÖSS’nin açıklanmasının hemen ardından önümüzdeki dönemin “dershane taban fiyatları” açıklanmış ve karşımıza 2 milyar ile 30 milyar arasında değişen bir fiyat tablosu çıkmıştır. Bu tablo içerisinde alt sınıflara mensup gençlik kesimleri açısından bu tabloda yer alan en düşük fiyat dahi yüksek ve ödenmesi güç bir tutarı ifade etmektedir.
Zonguldak’ta yaşanan çarpıcı bir örnek paralı eğitim saldırısının sonuçları itibariyle çarpıcı bir örneği oluşturmaktadır. Zonguldak’ın Kozlu Beldesi’nde özel bir maden ocağında çalışan 43 yaşındaki 3 çocuk babası Şenol Yılmaz kızının 1100 YTL’lik dershane borcunu ödeyemeyince 20 gün hapis yatmak zorunda kaldı.
Maden işçisi olan Şenol Yılmaz 2 yıl önce kızı Ayşe’yi dershaneye kaydettirdi ve tabii ki dershanelerde geçerli olan sistem gereği senet imzaladı. Ancak daha sonra beyin damarlarındaki tıkanma nedeniyle hastaneye yatan ve çalışamayan Yılmaz, kızının dershane taksitlerini ödeyemedi. Tedavisi bittikten sonra maden işçiliğine devam edemeyen Yılmaz, pazarda hamallık yapmaya başladı. Yine aynı dönemde dershane yetkilileri ile de görülen Yılmaz 1100 YTL’lik borcunu aylık 100 YTL’lik taksitlerle ödemek istediğini ifade etti. Zira hamallık yaparak kazandığı üç kuruş parayla Yılmaz 5 kişilik bir aileyi geçindirmeye çalışıyordu. Çocuklarının eğitimi bir yana, yaşamlarını sürdürebilmenin bile zorlaştığı açık olan Yılmaz’a dershane yetkilileri ise hayır cevabını verdi ve icra takibi başlattılar.
Kendisine verilen 20 günlük süre içerisinde borcunu ödeyemeyen ve mal beyanında da bulunmayan Yılmaz, “mal beyanında bulunmama” suçundan dolayı tutuklanarak Beycuma Kapalı Cezaevi’ne kondu.
Şenol Yılmaz’ın borcu şu an faiziyle beraber 2500 YTL’ye çıkmış durumda. Yılmaz hamallık yapıyor, dershaneye gitmesine karşın ÖSS’yi kazanamamış olan Ayşe ise şuan 200 YTL aldığı bir işte çalışıyor! Doğal olarak aile bireyleri 2500 YTL’lik borcu nasıl ödeyeceklerine dair bir fikre sahip değiller. Bir eğitim kurumu değil, tam bir şirket, ticarethane olarak işletilen dershaneler alt sınıflara mensup gençlik kesimlerinin gelecek beklentileri ve hayalleri üzerinden işçi-emekçileri sömürüyor!
www.kizilbayrak.net