DİMİTROV’ un Faşizm tahlili ve Türkiye den bakış açısı:

Kitleleri faşit diktatörlüğün yıkılması için tayin edici mücadeleye sokmamız ,ancak faşist kitle örgütlerine zorla sokulan veya yetersiz sınıf bilincinden dolayı üye olan işçilerin kendi iktisadi ,siyasi ve kültürel çıkarlarını korumak için en temel hareketlere katılmalarını saglamakla mümkündür.İşte bu yüzden komünistler bu tip hareketlerde yer alan işçilerin günlük çıkarlarını savunmaya ve daha fazla hak talep etmeye başladıkları ölçüde faşizmle çatışacaklar.Komünistler bu örgütlerde yer alan işçilerin çıkarlarının en iyi savunucuları olmak zorundadırlar.

cevap :Bu gün Türkiye’den bakıldığı zaman Dimitrovun tahlilinin ne kadar doğru olduğunu görmek için çıplak iki göze ihtiyacımız vardır.Faşistler gerek sendikalarıyla gerek kitle örgütleriyle gerekse de partileriyle halk tabanında yoğun bir şekilde yer kapmışlardır.Ayrıca faşizmin kolluk kuvvetlerine de işsizlikten ve yokluktan kaynaklı emekçi aileler evlatlarını okusun yada devletin bir yerinde yer alsın vs.. sebeplerden kaynaklı bu tip Faşizm kolluk kuvvetlerine yollayabiliyorlar.Tabi bunu yaparken de içlerinde bulunan Kemalizm sevğiside bunun tetikleyicisidir de.

Bu gün Türkiye de bulunan Komünistlerin görevi Faşizmin yoğun bir şekilde taban yapmasına karşılık neler yapmasıdır.Yoldaşlar bilindiği gibi biz Türkiye de bulunan devrimci ve Komünistler devrimci hareketin ilk başladığı süreçte(hele ki son zamanlarda) tasfiyeci bir dalga içine girdik ve bundan da “ne kadar da kurtulduk” desekde bundan kurtulamadık  .Yani tasfiyeci dalga tüm devrimci hareketleri içine alıp savurmuştur.Bu da aslında yeni politikalar üretememize ürettiğimiz politikaları yaşama geçiremeyişimizdedir. Bunu buradan da net olarak görebiliyoruz.Son döneme bakıldığında devrimci hareketlerin tutarsızlığı günü kurtarma çabaları vs. daha bunun gibi bir çok nedenimiz var.Yani yoldaşlar bizler ilk önce bu süreçte tasfiyeci dalgalardan kurtulup kendi tabanımızı yaratmak zorundayız.Ama bu gün bakıldığında hala bir çırpınış içinde bir şeyler yapmaya çalışsakta birkaç zaman sonra kendi içimizde boğulmalar yaşıyoruz ve buda bizi tabana itmeye yöneltiyor.Bu gün yapılması gereken en temel hareketimiz kendi iç örgütlenmemizi yapmak ve örgütçülerin örgütlenmesini sağlamaktır.